Image Map

İşsizlikte rekor: Geçici çalışma işsiz bırakmaya devam ediyor

Yeni işsizlerin yüzde 44”ü geçici işçi

  • İşsizlik rekor kırmaya devam ediyor
  • İşsiz sayısı Ocak dönemlerinin zirvesinde
  • Geniş tanımlı işsizlik yüzde 18,5
  • Geçici çalıştığı için işsiz kalanlar işsizlik rakamlarına damgasını vurdu
  • Yeni işsizlerin yüzde 44”ü geçici bir işte çalıştığı ve iş bittiği için işsiz
  • Gençlerde geniş tanımlı işsizlik yüzde 30

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), TÜİK tarafından açıklanan İşgücü Anketi Ocak 2015 dönem sonuçlarını değerlendirdi:

1)   Türkiye ekonomisinde büyüme oranlarında yaşanan düşüş işsizlik verileri kriz dönemi verilerinin üzerinde tutmaya devam ediyor. Resmi işsizlik oranı yüzde 11,3 ile geçtiğimiz yıla göre 1 puan artış kaydetti. Tarım dışı işsizlik oranı ise %13,4 oldu. Resmi işsiz sayısı yeni seriye göre geçen yılın aynı dönemine göre 454 bin kişilik artış gösterdi ve 3 milyon 258 bine ulaştı. Bu veri krizin hemen ardından 2010 yılının aynı dönemi için 3 milyon 227 bindi. İşsiz sayısı bu verilere göre kriz dönemi ve etkisindeki sayıları da aşarak bu dönem için de rekor kırdı.

2)    Ocak 2015 döneminde resmi işsizlere, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar da (umutsuzlar ve diğer) dahil edildiğinde işsizlik oranı yüzde 18,5, işsiz sayısı da 5 milyon 794 bin kişi olarak gerçekleşti. İşinden memnun olmayan ya da daha fazla çalışmak istediği halde düzgün işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar  (eksik ve yetersiz istihdam edilenler) ilave edildiğinde işsizler, gizli işsizler ve çaresizlerin toplam sayısı 6 milyon 885 bin kişiye ulaştı. Bunların geniş işgücü içindeki payı ise % 22,02 oldu.

3)    Kadınlar için ise işsiz sayısı bir önceki aya göre azalsa da işsizlik daha ağır bir biçimde yaşanmaya devam etti. Kadınlarda tarım dışı işsizlik oranı yüzde 17,3 olarak gerçekleşti. Kadınlar için resmi işsizlik oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,5 puan artarak % 13,1””””””””e yükseldi. Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı ise % 26 oldu.

4)    Geçici bir işte çalışıp iş bittiği için işsiz kalanlar toplam işsizler arasında en ağırlıklı kesimi oluşturdu. Toplam işsizlerin yüzde 38””””””””i yani 1 milyon 224 bini geçici işlerde çalışanlar. Yeni işsizlerde (1-2 aydır iş arayanlar) ise geçici bir işte çalışıp, iş bittiği için işsiz kalanların oranı yüzde 44””””””””e sayısı 580 bine ulaştı. Geçici çalışma meyvesini bu dönemde de işsizlik olarak verdi. Ocak döneminde 381 bin kişi ise işten çıkartıldığı için işsiz kalanlar kategorisinde yer aldı. Bunların 179 bini yeni işsizler arasında. İşten kendi isteği ile ayrılmak durumunda kalan yeni işsiz sayısı ise 241 bin.  

5)    Yükseköğretim mezunları arasında işsiz sayısı bir önceki senenin aynı dönemine göre 192 bin kişi arttı. İşsizlikteki toplam artışın yüzde 42””””””””si yükseköğretim mezunu işsizlerin sayısındaki artıştan kaynaklandı. Yükseköğretim mezunu resmi işsiz sayısı 686 bin kişi, resmi işsizlik oranı ise yüzde 11,2. Yükseköğretim mezunu kadınlar için ise bu oran yüzde 16,3 seviyesinde.

6)    Gençler için (15-24 yaş) geniş tanımlı işsizlik oranı ise resmi % 20 rakamının yaklaşık 10 puan üzerinde yüzde 30 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlikteki artışın yüzde 35””””””””i 15-24 yaş arasındaki genç işsizliğindeki artıştan kaynaklandı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre tarım-dışı sektörlerde genç işsizlik oranı 2,5 puan artış kaydetti.

7)    TÜİK yeni serisinde daha önceki seride olan ve anket soru formunda yer alan işin sürekliliği ile ilgili verileri veri tabanında açıklamaktan vazgeçmiştir. Geçici çalışanların sayısındaki gelişim istihdamın niteliği açısından son derece önemli bir değişkendir. Bu verinin web sitesinde ve veri tabanında artık paylaşılmaması, daha önce kolayca ulaşılan bir bilgiye ulaşmak için bürokratik süreçlere başvurulması zorunluluğu getirilmesi büyük bir eksikliktir.

SONUÇ

TÜİK İşgücü Anketi Ocak 2015 dönemi verilerine göre işsizlik hem görünen hem görünmeyen boyutlarıyla tehlike sinyalleri vermeye devam ediyor. Bu tehlike gençler, kadınlar, geçici çalışanlar açısından ciddi boyutlardadır. Gelecek dönem açısından kriz koşulları derinleştiği takdirde güvencesiz-geçici çalışanların, eğitimli işgücünün ve kadınların istihdamda yaşadığı problemlerin artacağı beklenebilir.

Türkiye haftalık çalışma sürelerinin emsallerine göre çok daha yüksek olduğu bir ülkedir. Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında haftalık çalışma sürelerindeki fark 12 saati bulmaktadır. Buna göre Türkiye””””””””de 5 kişinin yapacağı işi 4 kişi yapmaktadır. Bir yandan işgücüne katılım oranlarını yükseltirken, öte yandan işsizlik verileri ile mücadele etmenin yegâne yolu, gelir kaybına yol açmaksızın haftalık çalışma sürelerini azaltmaktan geçmektedir. Buna karşın hükümet ve sermaye çevreleri işsizlik verilerindeki artışı, istihdam yapısının niteliğini bozarak, yani yoğun çalışma koşulları altında, daha esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırarak durdurmanın reçetelerini topluma sunmaktadır. Hükümet işveren çevrelerinin taleplerini Ulusal İstihdam Strateji Belgesi ile programlaştırmıştır. Ucuz işgücü için, taşeron çalışmayı yaygınlaştırmayı, kıdem tazminatını fona devrederek ortadan kaldırmayı, kölelik bürolarını hayata geçirmeyi hedefleyen bu belge AKP””””””””nin seçim sonrası için de gündemindedir.

İşsizlikle mücadeleyi, çalışma koşullarını kötüleştirerek, ücretleri düşürerek çözmeye çalışan bu anlayışa karşı durulmalıdır. Bu stratejinin sonuçları Soma””””””””da, Mecidiyeköy””””””””de, Ermenek””””””””te ve Türkiye””””””””nin dört bir yanında acı bir biçimde görülmektedir. Bu strateji işsizliğin “ne iş olsa yaparım” başlığı altında gizlenmesi, işletmelerin karını insanların yaşamının önüne alma stratejisidir. İşsizlikle gerçek mücadele için;

  1. Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
  2. Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
  3. Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
  4. Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
  5. Taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam engellenmelidir.
  6. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
  7. Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
  8. Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
ITUC ETUC